15 Eylül 2012 Cumartesi

Oğlum 12 Aylık Oldu...

Bu aralar hayalsizdengerisibizden blogumla uğraşmaktan siparişlerden oğluşumun blogunu biraz ihmal ettim ve Oğlum 12 aylık oldu bile. Zaman çok çabuk geçiyor vallahi Doğum hazırlıkları yaparken şimdi 1 yaş partisi için hazırlanıyoruz. Ayaz da bu ay özellikle inanılmaz değişiklikler var. Kimseyi yapancılamazdı bu ay resmen bana yapışıp kalıyor birilerini görünce. (hoşumada gitmiyor değil tabiki). Ha yürüdü ha yürüyecek derken hala bir haret yok. Tutuna tutuna heryere gidiyor tabi. Her ne kadar konuşamasada hareketlerle mimiklerle istediklerini çok güzel anlatıyor. Konuştuğumuz ve ona söylediğimiz herşeyi anlıyor ama bile bile gözümün içine baka baka hayır dediğim şeyleride yapıyor. 
Yazın son günleri okullar açılmadan Duru ve Melisle sahilde tren keyfi yapıyor benim paşam.Çok hoşuna gitti inmek istemedi hiç. Babasına da poz verip el sallıyor sıpam.
 Dondurma yemeden sahilin keyfi çıkmaz tabii Ayaz da küllahıyla iadre ediyor.
 Hımmmm çok da lezzetli.
 Nedretefeyle Ayaz bir araya gelirde yıkanmadan banyoda oynamadan olurmu. Su kuşlarım benim ikiside suya bayılıyor. Elleri ikisininde buruş buruş olduda öyle çıktılar sudan.

 Yerim sizi 
 Giyinme ve altını bağlamada ayrı bir seremoni. Bazen giydirmek saatlerimi alabiliyor. Öyle hızlı emekleyip kaçıp gidiyorki zaptedemiyorum bazen. Ama onunda kolayını buldum. Yatağına koyuyorum orada giydiriyorum yada altını değiştiriyorum eline de bir kaç oyuncak en fazla ayağa kalkıyor kaçacak yerde yok. Çok rahat oluyor hehe
 Demir Ayazın süt kardeşi aralarında 3 hafta var ve Demir in doğum günü geldi bile. Ama elimizde sadece bu fotoğraf var. Gittiğimizde Ayaz uyumuştu. Fotoğraf çekemedik. Uyandığındada Demirin uykusu geldi o gidiyordu. Artık bu fotoğrafla idare edicez.
 Ve oğluşumuzla ilk tatilimiz Ayvalık Sarımsaklı. Toraman Turizm le gittik. Daha doğrusu onlarla beraber ama biz arabayla . Otobüsde dururmu durmazmı kestiremedik riske de atmayalım dedik. Akşam saat 9 gibi çıktık yola. Bursayı az geçtik AYAZ uyudu bile . Rahat yolculuk oldu. Otelin önüne geldik saat 2 resepsiyonun öünde uyandı  minnoş. Sonra sabah 4:30 a kadar çarşafda sallamaca:))) ilk geceden süprizini yaptı Ayaz efendi. Ertesi gün gayet iyiydi. Deniz biraz soğuktu sadece havuza girdi. Çok da keyif aldı. Kumlardan huylandı basmadı bile.:)))
 Çirkin oluyor babasına
 Kuşş 



 Plajın en güzel şeyi teknelerle kıyıya gelip satıyorlar kavun içinde sakızlı dondurma yemeden dönmeyin derim süperrr



 Milhan  olmasaydı napardık tatilde bilmem küçük bakıcımız bizim . Ayazı çok güzel oyaladı

 Deniz suyu daha sıcak olmaya başladı bizde attık Ayazı denize. Suyu seviyordu zaten ama bu kadar seveceğini tahmin etmemiştim. Ağlayarak çıktı denizden. Dudakları mosmor, titriyo sıpa hala yüzmek istiyor.



 Bir uçan daire gördüm sanki
 Şimdiden çapkınlığa başladı Ayazın yaz aşkı Ecenaz
Mutlu yavrum benimmm
 Annesine laf yetiştiriyor habire 

2. gün Badavut a gittik. Küçük bir koyda . Denizi çok güzel balıklarla beraber yüzüyorsunuz ve daha sıcak. o gün hiç çıkmadı sudan Ayaz. Tabi bide köşkü vardiki en rahatı o idi.








Badavuttan döndüğümüz akşam ateşlendi. Denize çok girdi ondan herhelde dedik sonra bir baktıkki 4 azı dişide patladı patlayacak. şişmişler. O akşamdan sonra iştahıda gitti mızmız huysuz bir çocuk oldu. Aslında çok normal benim 20 lik dişim patlayana kadar ne kadar acı çektim o küçücük canıyla nasıl dayansın yavrum. .Ertesi gününde tekne turu vardı hiç birimiz gitmedik otelde kaldık. ne olur ne olmaz diye. Birde huysuzluktan bana yapıştı annemi görünce sürekli ağlamaya başladı. Sabahları bırakıp gidiyorum ya yine bırakıcam zannedip kucağımdan inmedi hiç. Olsun çok güzeldi...
Dönmeden 1 gün öncede şeytan sofrasına gittik. Ayaz yine huysuzdu annem onunla otelde kaldı beraber yuvarlanıp durmuşlar.  Bizde onlarsız buruk oldu ama bol bol fotoğraf çektik.



Kılasik şeytansofrası fotoğrafı çekelim dedik ama  geç kaldık güneşide tutamadık Milhanla anca bu kadar oldu.

Toraman Turizm

Artık dönüş yoluna çıktık. 

Yoldan bazı fotolar. Göcek deki Atatürk dağları.  Resmen Mustafa Kemal Atatürk yatıyormuş gibi. bayıldım 

Akşamüstü dönünce sıpacık uyanık tabii molalarımız da sık oldu. Buda Balıkesirde  kipada mola

 Susurlukda mola verdik tam arabaya binicez Ayaz dan buram buram bir koku doldurmuş ama nasıl doldurmak.  ben gülme krizine girdim altınıda annem değiştirmek zorunda kaldı. üstündeki bütün kıyafetleri atmak zorunda kaldık. Gerisini siz düşünün artık :))


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder